Kim akıl etti nasıl yaptı da kahve olarak içiyoruz bilinmez ama menengiç aslına bakarsanız yabani Antep fıstığıdır. Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgelerinin dağlık ve kırsal alanlarında ekimi yapılmadan yabani olarak yetişen Menengiç ağacından toplanan bu yabani Antep fıstıkları güneş altında kurutulur. Daha sonra kahverengi olana kadar dövülür ve ortaya böyle güzel bir kahve çıkar. Biraz araştırıp incelediğimizde şunu farkettik ki menengiç kahvesi yaparken, Türk kahvesi yapımında dikkat edilmesi gereken şeylere menengiç kahvesi yapımında da dikkat edilmesi gerekir. Menengiç kahvesi kısık ateşte kendi halinde pişirilmelidir. Menengiç kahvesini süt ile yapmak lezzetini artırır. Türk kahvesine göre daha yumuşak bir tada sahip olan menengiç kahvesi, antioksidan ve fenolitik bileşenleri sayesinde vücudu kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahiptir. Menengiç meyvesinin bileşiminde kalsiyum, bakır, magnezyum gibi insan vücuduna gerekli bir çok mineral vardır. Yazarlarımız sizler için bu faydalı ve lezzetli Antep kahvesini Ankara’da sunan durakların başında gelen Kahveci Hacıbaba’yı ziyaret etti. Bu eşsiz tarifin yapılışından sunuma çeşitli bilgiler aldı. Öncelikle kahvenin yapılışı ile başlayalım, temel olarak yapılışı Türk kahvesi ile aynı her fincan için yeteri kadar süt ve bir tatlı kaşığı menengiç koyuluyor, cezveye konulan kahve kısık ateşte kaynatılıyor, son olarak isteğe göre şeker ilave edilip servise hazır hale geliyor. Menengiç sadece bir kahve olarak değil içerik olarak aynı zamanda bir ilaç olarak kullanıyor. Yararları arasında kansere iyi geldiği bile söyleniliyor Mekanı anlatmaya gerek bile yok.! Ankara’da yaşayıp da Kahveci Hacıbaba’yı bilmeyen yoktur. Mekan ülkemizden ve dünyadan değişik kahve türlerini çok uygun fiyatlara sunma özelliğine sahip. Ankara'nın çeşitli yerlerinde şubeleri olan mekanın en gözde şubesi ise Çukurambar’da bulunuyor. Bizde sizlere bu Gaziantep kültürünü anlatabilmek için Çukurambar şubesini tercih ediyoruz. Genel olarak geniş ferah bir görüntü içerisinde, sıcak, samimi ve özellikle gayet saygılı garsonlar müşterilere ilgiyle servis yapıyorlar. Fiyat çok uygun bir menengiç kahvesini sadece 6,5 TL'ye içiyorsunuz. Bu fiyat Çukurambar şartlarında bedava bile denebilir. Kahve sonrası editörlerimizin keyifli hali yüzlerinden okunuyor.
Gaziantep’e gitmeden bu keyfi yaşamak isteyen okurlarımıza kesinlikle tavsiye ediyoruz. Adres: Kızılırmak Mahallesi, 30. Sokak 30/E, 06510 Çankaya/Ankara Telefon:(0312) 220 36 36
0 Comments
Bundan 50 sene öncesini düşünün! Sıra geceleri yine var hayatımızda. Ancak o dönemin sıra gecelerinin kültürü günümüz sıra gecelerinden çok farklıydı. İnsanların topluluk içinde davranmayı öğrendikleri, siyasi tartışmaların yapıldığı, kitaplar okunarak tartışmaların yaşandığı bir kültürden bahsediyoruz. Günümüzde sıra gecelerini biz eğlence olarak düşünsek de sıra gecelerinin tarihinde bu anlattıklarımızın hepsi gerçek. Günümüzde sıra geceleri genel itibariyle geleneksel eğlence kültürünün en ince detaylarından biri haline gelmiştir. Güneydoğu’da özellikle Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin şehirlerinde halkın ve şehirlere gelen yerli turistlerin vazgeçilmez durakları olmuşlardır. Editörlerimizden Kürşat Samyeli'yle birlikte siz değerli okuyucularımız için Ankara’da bu kültürün en önemli durakları arasında başı çeken Dedecan Ocakbaşı'na gittik. Dedecan 1989 yılında kurulmuş kendilerine Güneydoğu'nun yeme içme kültürünü tanıtmayı misyon edinmiş bir restorant. Eşşiz mimarisi, kendine özgü sunumlarıyla sıcak samimi bir ortamda sizlere ziyafet sunma imkanı tanıyor. Kendilerine motto olarak “Güneydoğu mutfağına özgü lezzet seçeneklerini sunma ve tanıtma” gibi gayet kültürel de bir misyonları mevcut. Ayrıca mekanın sahibi İbrahim Karkın oldukça cömert ve müthiş bir misafirperver. Dedecan ayın bir günü cuma sabit olarak sıra gecelerinin vazgeçilmezi “Sedat Koç” ile konuklarına mükemmel bir eğlence imkanı sunuyor. Ayrıca özel günler için de bu organizasyonları ayarmak mümkün. Genel itibariyle sıra gecelerinde fiks menü imkanı sunuyor. Menü’de antep fındık lahmacunu, yöresel mezeler, müthiş kebaplar ve künefe mevcut. Sıra gecelerinin vazgeçilmezi “rakı” şirket politikası gereği sunulmuyor. Gelelim en çarpıcı noktaya bu mükemmel eğlenceye ulaşmakta o kadar pahalı değil Dedecan'daki bu eğlenceden konuklar fix menü halinde 100 TL karşılığında yararlanıyorlar. Sizler için denediğimiz bu mükemmel eğlenceyi geleneksel eğlence kültüründen hoşlanan okurlarımız için öneririz. Adres: Kızılırmak Mahallesi, Muhsin Yazıcıoğlu Cd. 17/3, 06580 Çankaya/Ankara Telefon: (0312) 222 63 06 Çalışma saatleri: 11:00–22:30 Eğer sizde bu eğlenceyi merak ediyorsanız videoyu izleyerek daha fazla fikir edinebilirsiniz.
Ramiz Karaeski dediğimde eğer "Ezel"i izlediyseniz hemen heyecanlandınız, farkındayım. Ancak beklentilerinizi çok yüksek tutmayın. Memik dayıyla ramiz dayının alakası tamamen soyadı benzerliği.. Altındağ'ın eskiden Çin Çin olarak bilinen yerlerinden birisindeyiz. Yeşiltepe Pazar yerini sanırım sorarak kolaylıkla bulabilirsiniz Keçiören tarafına doğru yaklaşık 500-600 metre tepe aşağı kendinizi bıraktığınızda 1996.Sokağa geliyorsunuz. Bir şekilde kendinizi bilmediğiniz bir sebeple buraya kadar geldiyseniz sakın Memik dayıyla tanışmadan gitmeyin. Bir arkadaşımız aracılığıyla tanıştığımız Memik dayının böyle sakin gözüktüğüne bakmayın. Çok hızlı bir konuşması esprileri sizi tamamen şok ediyor. Öncelikle kesinlikle yerinden kalkmıyor işini bırakmıyor. Hep çalışıyor ama sizinle sohbet etmekten de geri kalmıyor. 1981 yılının Ocak ayında Ankara'ya Gaziantep Şahinbey'den gelmiş. Kendini bildi bileli hep bu işi yapıyor Memik dayı. Aslında 1990'lı yıllara kadar kendisinin nerdeyse zengin olduğunu söylüyor. Ne zaman ki kalay işinin zamanı doldu bizim cebimizde para görmemeye başladı diyor. Kaç çocuk var diye sorduğumuzda 4 çocuk 3 kız 1 erkek diyor. Torun diye soruyoruz 9 tane diyor. Yılda 8 ay çalışıp 4 ay torunlarını görmeye gidiyormuş. Yenge napıyor diye bir patavatsızlık yapıyoruz. İşte o zaman durgunlaşıyor. Yengemiz vefat etmiş yaklaşık 3 yıl olmuş. Yine yerinden kalkmadan anlatmaya başladı Memik dayı. Çok sevmiş Züleyha teyzeyi onun için gelmiş Ankara'ya. 3. çocuklarından sonra teyzenin sağlık durumu bozulmuş Gaziantepli doktorlar anlamamışlar. Birisi ona köyde Ankara Numune Hastanesinde teyzenin iyi olabileceğini söyleyince soluğu Ankara'da almış Memik dayı. Züleyha teyze bir kaç sene sonra iyi olduğunda dünyalar Memik dayının olmuş. Şimdi kendisine çok kızıyor param olsaydı yaşatırdım dediğinde "kader" demekle yetiniyoruz. Bize bir insanın bu yaşta bu kadar sevip yad etmesi çok farklı bir durum gibi gelse de Memik dayı bu durumu garipsemiyor. Hiç mi evlenmek istemedin Züleyha teyzeden sonra dediğimizde bize kızıp ocağın başına geçiyor Memik dayı ocakta iş yaparken "Ben 72 yaşında olsam da yarimi seviyorum hala seviyorum oğlum" diyor. Lafı çok uzatmadan yanından yaptığımız hatanın farkına vararak ayrılıyoruz.
Demek ki neymiş; bu dünya sevgi dolu neşeli bu güzel insanların sayesinde hala dönüyormuş. Antep ve Ankara aslına bakarsanız kardeş iki şehir... Evet yanlış duymadınız bu iki şehir zaman zaman beraber mücadele vermiş ve birbirine geçtiğimiz 700 sene boyunca hiç küsmeyen, kırılmayan birbirine destek olan güzel iki arkadaşlar. Sene 17 Aralık 1918, 1, Dünya Savaşı sona ermiş ve İngiliz Hükümeti bir kısım askerini Antep'i işgal etmesi için göndermişti. Bu askerler Antep topraklarına ayak basan ilk düşman askerleriydi. Bir yıl süren işgalden sonra Fransızlarla anlaşan İngilizler işgal altında tuttuğu bu güzel şehri Fransızlara teslim etmişti. Fransızlar biraz kendilerine güvenli biraz küstahça halkın üzerinde baskı kurduğuna inanarak işgali sürdürmeyi düşünüyorken Antep kardeşi Ankara'dan gelen haberlerle karışıyordu. Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya geldiğini milli mücadelenin başladığını duyan Antep'te garip olaylar oluyor Türk direniş kuvvetleri, karşı koyabilmek için silahlanmaya başlıyordu. Ve en sonunda 1 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin resmi olarak açılışının 22 gün öncesinde kendi mücadelesine başladı. Şehrin her tarafında olaylar çıkıyor, Antep kendisi namusu için direnmeye devam ediyordu. Mustafa Kemal Paşa durumu yakından takip etmiş ve verilen şehit sayısını duyduğunda Kılıç Ali'ye "Bu bir milletin uyanışıdır." diyecekti. Bir süre sonra ise mecliste yapmış olduğu bir konuşmada direniş günlerine atıf yaparak "Ben Antep'linin gözlerinden nasıl öpmem ki; onlar sadece Antep'i değil, bütün Türkiye'yi kurtardılar." diyerek Antep'in direnişinin ne kadar önemli olduğunu vurgulayacaktı. Peki ya Ankara... Mücadele 2 yıl sürmüş 6317 şehit veren Antep işgalcileri üzerinden atmayı başarmıştı. Ancak kardeşinin yanında ordusuyla olamayan Ankara hükümeti, kendisine sırt çevirmeyen bu güzel şehri farklı bir şekilde yad edicek ona Dünya'da eşi benzeri görülmemiş bir şekilde "Gazi" ünvanını verecekti. Bizde bu tarihi kararın kabul edildiği ilk meclisi ziyaret ettik ve o müthiş dilekçeyi gördük. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 6 Şubat 1921 tarih 147. Toplantısında, Bakanlar Kurulu Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak meclis başkanlığına bir önergesinin aslı Başbakanlıkta koruma altında ancak metin aynen şöyle; T.B.M.M Riyaset-i Celilesi’ne. Antep Livası merkezi olan Ayıntap kasabası namının, Gaziayıntap’a tahviline dair icra vekilleri heyetinin 2 Şubat 1337 ( 1921) tarihindeki içtimasında kabul edilen ve T.B.M.M Riyaset-i Celilesi’nin tasvibine iktiran eden, Layiha-i Kanuniye Sureti musaddakası rapten takdim kılınmakla iktizasının ifa ve neticesinin icra buyurulmasını rica ederim efendim.” Antep'in kahramanlığı unutulmasın diye; Madde 1- Ayıntap Livası merkezi olan Ayıntap kasabasının namı (Gaziayıntap) ‘a tahvil olunmuştur. Madde 2- Bu kanunun icrasına Dahiliye Vekili memurdur. Madde 3-İş bu kanun tarih-i neşrinden itibaren mer’idir. Kanun teklifi, böylece T.B.M.M’nin 6 Şubat 1921 günlü 147’inci toplantısında oy birliği ile ve alkışlarla kabul edildi, 8 Şubat 1921 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Antep'e karşı Ankara'nın borcu bitmese de Ankara Hükümeti'nin başında bulunan Mustafa Kemal Atatürk, vefa borcundan mıdır bilinmez kendisi Erzurum milletvekilliği yapmasına, Ankara ve İstanbul'u çok sevmesine, Selanik doğumlu olmasına rağmen kendisini Gaziantep nüfusuna kayıt ettirmiştir.
Atatürk'ün; Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer: Gaziantep Köyü veya Mahallesi: Bey Mahallesi Hane No: 4 Cilt No: 96 Sayfa: 56 Unutmayın, Atatürk hiçbir zaman sıradan bir lider değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı'dır. Aynı zamanda Ankara ile Gaziantep'i tekrar barıştırıp, birleştiren büyük bir devlet adamı ve komutandır. Yolunuz bir şekilde Ankara'ya düştüyse yaz aylarında asfalttan çıkan sıcak havayı, kışın ise ayazı siz isteseniz de istemeseniz de tanıyacaksınız... Peki ya Antepliyseniz , Dünya'da sayılı mutfaklardan birine sahip olan Antep'ten çıkıp geldiniz çakma kebapları yerken mutlu olabilecek misiniz ? Merak etmeyin Ankara'da da sizleri düşünen birileri var. Sizler için Ankara'da Gaziantep'i yaşayabileceğiniz 5 restoranı derledik. He bu arada söylemeden geçmeyelim illa bu mekanlara gitmek için Antepli olmanıza gerek yok =) Dünya'da bütün otoriteler tarafından en zengin 5 mutfaktan biri kabul edilen Antep mutfağını sizde bu restoranlardan mutlaka denemelisiniz. 1-Beyran Antep MutfağıAnkara'da Antep denilince akla gelen ilk yerlerdendir Beyran.. Gül hanımın tavsiyesi üzerine yuvarlama, lahmacun ve soğan kebabı denedik, hepsi de çok lezzetliydi, katmer ve sobiyet için söylenecek sanırım çok fazla birşey yok. Efsane..! Güleryüzlü çalışanlarıyla kendinizi sanki yıllardır gelen sabit müşteriler gibi hissediyosunuz. Adres: Hilal Mahallesi Rabindranath Tagore Cd. No:62, 06550 Çankaya/Ankara Telefon: (0312) 439 10 20 2- ÖzGaziantep Yemek LokantasıHep pahalı yerleri önermeyeceğiz tabiki.. Öğrencileri de düşünmemiz lazım. Yemeğe çok para vermek istemeyenlerdenseniz adresiniz kesinlikle ÖzGaziantep Yemek Lokantası. Lezzet olarak diğerlerinden asla geri kalmayan ÖzGaziantep'te herşey biraz hızlı gerçekleşiyor bu yönüyle eski esnaf lokantalarını anımsatıyor. Servis ve ferahlık olarak sizi tam olarak etkilemese de lezzet ve fiyat konusunda sizi kesinlikle etkiliyor. Adres: Cumhuriyet Mahallesi, Atatürk Blv. 06430 Çankaya/Ankara Telefon: (0312) 434 00 27 3-Kebabkarİşte kapitalist sistemin son ürünü... Bazen öyle misafirleriniz olur ki onları en iyi şekilde ağırlamak ve unutamayacakları lezzetler sunmak istersiniz işte tamda burası öyle bir yer, Antep mutfağının Ankara'daki yükselen yıldızı. Aklınıza ne geliyorsa bulmak mümkün çorbalar, dolmalar, ızgara ve kebaplar, tatlılar hatta ve hatta yanı başınızda akordiyon çalan bir bayan. Adres: Kızılırmak Mahallesi, Muhsin Yazıcıoğlu Cd. No:13 06510 Çankaya/Ankara Telefon: (0312) 220 16 66 4-Gaziantep SuburcuAnkara'nın ve Bursa'nın döneri meşhurdur. Ama bu lezzeti eğer Gaziantep'e göre yeniden yorumlarsanız sonuç burası oluyor. Altındağ'da olmasının dezavantajları yok değil ama unutmayın en güzel yemekler hep en uzakta olur. Fiyatlar çok uygun, şahsi fikrim öyle çok marjinal de gitmemek lazım... Restoran sahibi abimiz 10 numara olsa da dışarıda ne olur, ne biter kimse bilemez, polis bile... :) Adres: Zübeyde Hanım Mahallesi, 06060 Altındağ/Ankara Telefon: (0312) 341 28 79 5-Altın Şiş KebapçısıGaziantep'ten kalk gel sen burada katmer yap! Sırf katmeri için gider yemek yersiniz o kadar diyorum. Yöresel yemeklerde kesinlikle ustalaşmışlar. Fiyatlar tabi bir ÖzGaziantep ve Gaziantep Suburcu değil ama Kebapkar kadar da değil. Adres: Balgat Mahallesi, 1412. Sk. No:4, 06520 Çankaya/Ankara Telefon:(0312) 287 66 77 Bonus: DüveroğluAnkara'da lahmacun denilince akla gelen ilk yer Düveroğlu.
Ankara'da 3.şubesiyle beraber Ankaralıların tercih ettiği lezzetlerde fiyatlar uçuk değil ama tek başına gittiyseniz serviste problemler yaşayabilirsiniz. Beyranla sürekli karşılaştırılması her iki taraf içinde bir rekabet ortamı oluşturmuş. Ne olursa olsun Düveroğlu muhteşem tatlıları, kebapları ve tabiki lahmacunuyla ilgi çekmeye devam ediyor. Adres: Ümitköy 8. Cadde Telefon: 0312 235 11 11 |
|